Aynaya baktığımda her zamankinden farklı hissetim ama bir
farklılık yoktu. Sağ gözümün altından başlayıp çeneme kadar uzanan yara izi
yıllardır olduğu gibi ordaydı.Kırık,şekilsiz burnumda olduğundan daha fazla
garip durmuyordu.Her zamanki çirkinliğimdi işte karşımdaki.Yıllardı-kendimi
bildim bileli-yaşadığım çirkinliğim.Çirkinlik büyük bir lanetti.Güzele herkes güzel demiyordu ama
çirkine herkes çirkin diyordu.Aslında en çok can acıtan ‘incelenmekti’,kafesin
ardındaki egzotik bir hayvan gibi,yüzlerce meraklı gözün sizi
incelemesi.Görmezden gelmeye çalışırsınız ,olmaz,gösterirler.Canınız
acır.Çirkin olmak suçtur çünkü,yasaklanmalıdır.Çirkin olana hoş görü yoktur
ancak acıma vardır.
Belkide şu an farklı
hissetmemin sebebi kendime yabancılaşmamdır. Kaç vakittir aynaya böyle uzun
bakmışlığım yoktu.Kafamda kurduğum kendimle yaşıyordum,fiziksel varlığım
yoktu-en azından görülmüyordu,görmüyordum-böyle,böyle yabancılaşmıştım kendi
yüzüme.Hani bir duyusunu kaybedenin diğer duyuları gelişir diye bir şey
vardır,o sanırım bende biraz daha farklı şekilde ortaya çıktı.Hiç bir duyumu
kaybetmedim.Yüzümü kaybettim ben,kendi yüzümü yok saydım hatta bütün
yüzleri.İnsanların yüzlerine bakmadım.Elleri,ayakları,ses tonları dikkatimi
çekmeye başladı.Her insanın ayrı bir kalem tutma şekli vardı mesela,evet
biliyorum ayni gibi gözüküyor ama değil.Her yazı stilinde ayrı bir tutuş,açı
var.Her insanın adımları farklı bir ritme sahip ve sesler,o kadar bireysel ki.
Burada bahsettiğim o sesin melodik yapısı değil,sesin gerisindeki o
tınlama,hırıltı.Ayrı frekanslar gibi her insanda farklı.Benim dikkatimi çekmeye
başlayan bunlar oldu.Bir süre sonra bunlardan yola çıkarak insanları kafamda gruplamaya
başladım.Bazıları özeldi benim için-adımlarında ki ritim veya seslerindeki
hırıltı beni bağlıyordu,tutuyordu sanki-onlar yürürken veya konuşurken kulak
kesilip dinlediğimi fark ettim.Bir tür saplantı olmuştu bende bu ama bu
insanlar genelde bir süre sonra onlara olan bu ‘özel’ ilgimi fark edip benden
kaçar oldular,korkmuşlardı,öyle ya bir ‘ucubeydim’ ben.Hilkat
garibesiydim. Çirkinliğimin bana verdiği tutkuyu
yine çirkinliğim elimden almıştı,çirkinliğimin üzerine birde
garipliğim-sapıklığım-eklenmişti,oysa bir hobiydi benim ki sadece.Onlar
yıllarca beni ‘incelemişti’ ,ben ise sadece
biraz ‘izlemek’ istemiştim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder