20 Şubat 2013 Çarşamba

ÇİRKİNLİK ÜZERİNE


Aynaya baktığımda her zamankinden farklı hissetim ama bir farklılık yoktu. Sağ gözümün altından başlayıp çeneme kadar uzanan yara izi yıllardır olduğu gibi ordaydı.Kırık,şekilsiz burnumda olduğundan daha fazla garip durmuyordu.Her zamanki çirkinliğimdi işte karşımdaki.Yıllardı-kendimi bildim bileli-yaşadığım çirkinliğim.Çirkinlik büyük bir  lanetti.Güzele herkes güzel demiyordu ama çirkine herkes çirkin diyordu.Aslında en çok can acıtan ‘incelenmekti’,kafesin ardındaki egzotik bir hayvan gibi,yüzlerce meraklı gözün sizi incelemesi.Görmezden gelmeye çalışırsınız ,olmaz,gösterirler.Canınız acır.Çirkin olmak suçtur çünkü,yasaklanmalıdır.Çirkin olana hoş görü yoktur ancak acıma vardır.
Belkide  şu an farklı hissetmemin sebebi kendime yabancılaşmamdır. Kaç vakittir aynaya böyle uzun bakmışlığım yoktu.Kafamda kurduğum kendimle yaşıyordum,fiziksel varlığım yoktu-en azından görülmüyordu,görmüyordum-böyle,böyle yabancılaşmıştım kendi yüzüme.Hani bir duyusunu kaybedenin diğer duyuları gelişir diye bir şey vardır,o sanırım bende biraz daha farklı şekilde ortaya çıktı.Hiç bir duyumu kaybetmedim.Yüzümü kaybettim ben,kendi yüzümü yok saydım hatta bütün yüzleri.İnsanların yüzlerine bakmadım.Elleri,ayakları,ses tonları dikkatimi çekmeye başladı.Her insanın ayrı bir kalem tutma şekli vardı mesela,evet biliyorum ayni gibi gözüküyor ama değil.Her yazı stilinde ayrı bir tutuş,açı var.Her insanın adımları farklı bir ritme sahip ve sesler,o kadar bireysel ki. Burada bahsettiğim o sesin melodik yapısı değil,sesin gerisindeki o tınlama,hırıltı.Ayrı frekanslar gibi her insanda farklı.Benim dikkatimi çekmeye başlayan bunlar oldu.Bir süre sonra bunlardan yola çıkarak insanları kafamda gruplamaya başladım.Bazıları özeldi benim için-adımlarında ki ritim veya seslerindeki hırıltı beni bağlıyordu,tutuyordu sanki-onlar yürürken veya konuşurken kulak kesilip dinlediğimi fark ettim.Bir tür saplantı olmuştu bende bu ama bu insanlar genelde bir süre sonra onlara olan bu ‘özel’ ilgimi fark edip benden kaçar oldular,korkmuşlardı,öyle ya bir ‘ucubeydim’ ben.Hilkat garibesiydim. Çirkinliğimin bana verdiği tutkuyu  yine çirkinliğim elimden almıştı,çirkinliğimin üzerine birde garipliğim-sapıklığım-eklenmişti,oysa bir hobiydi benim ki sadece.Onlar yıllarca beni ‘incelemişti’ ,ben ise sadece  biraz ‘izlemek’ istemiştim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder