kısa  bir  hikayenin  ilk bölümü, devamı  sonra  (yada  arkası  yarın)

BÜYÜK   BİRADER

20030  yılının   haziran  ayının   8.  gününde  saat  13:30 ,  milli  güvenlik  teşkilatının  koridorlarında  bir  silah  sesi  yankılandı. Silah  sesi  neredeyse  anında  teşkilatın  tüm   çalışanlarını  kuzey  koridorundaki  küçük  odaya  topladı. Bu  küçük  oda  teşkilatın  yeni  ve  genç  üyelerinden  Mehmet  NAZIM’ ın  odasıydı. Odaya  doluşan   MGT  çalışanlarında  bazıları   mide   bulantısıyla  gerisingeri   dışarı  fırladılar.  Buna  sebep  olan  Mehmet  NAZIM ’ın  masasının  üstüne  yığılmış  cansız  bedeni   ve   arkasıdaki  duvara  saçılmış  olan  kan  ve  et  parçalarıydı. Mehmet  NAZIM   bu  dünyadan  ayrılışını  ağzında  sıktığı  tek  kurşunla  sağlamıştı. Mehmet  NAZIM’ ın  cenazesi   ertesi gün  öğlen  saatlerinde  kaldırıldı.  Siyah  takımlı, siyah  gözlüklü ve  yakalarında  mehmetin  resmini  taşıyan  pek çok  insan  mezarlıkta  toplandı. Mehmet  NAZIM’ın  ailesinin  az  sayıdaki  üyesi  oradaki  kalabalıktan  bariz  şekilde  ayrılabiliyorlardı. Kalabalığın  geri  kalanı   ‘neden  intihar  etti ?’  dedikodusunu   yaparken   onlar  bir  köşede  sessizce  matemlerini  sürdürüyorlardı.  Siyah  giyen  kalabalık  yarım  saat  içinde  dağıldı. Mehmet  NAZIM’ ın aile  üyeleri  ise  matemlerini  evlerinde  sürdürmek  üzere  onlardan  sonra  dağıldılar.  Herkes  ayrıldıktan  sonra  siyah  zırhlı  bir  araçtan  inen  uzun  boylu, orta  yaşlı  bir  adam  Mehmet  NAZIM’ ın  mezarının  başına  geldi. Bu adam  cenazede  bulunmayışı  MGT  çalışanları  arasında  dedikodu  konusu  olan  MGT  müdürü   Necip   MANSUR’ du. Necip  MANSUR  ceketinin  cebenden  sigara  tablasını  çıkardır , bir  sigara  yaktı, derin  bir  nefes  çekti. Bir  süre  öylece  Mehmet ‘in  mezarına  bakarak  durdu,  ikinci  nefesten  sonra  hem  zevk  vermediği  hemde  vicdan  azabını  hafifletmediği  için  sigarayı  yere  attı. Sigarayı  ayağıyla  söndürürken  mehmet’in  mezarına  döndü  ‘böyle  olsun  istemedim ‘  dedi  hırıltılı  bir  sesle.  Sonra  gitti, mehmetin  bedenini  toprakta  ,  ruhunu  tanrının  insafıyla  bırakıp  uzaklaştı.

Şimdi  burada  iki  temel  sorumuz  var:

1)      Mehmet  NAZIM  neden  intihar  etti?

2)      Necip  MANSUR ‘un  bu  olaydaki  rolü  ne ?

Bu  sorulara  cevap  almak  için  bize  bir  zaman  atlaması  lazım. Neyse ki   bu  evrende   tanrı  benim  ve  tanrılar  için  her şey   mümkündür . Şimdi  3  gün  öncesine  gidiyoruz