REDHACK
Hiç korktuğunuz oluyor mu? Başınızın büyük belada olduğunu düşünmüyor musunuz?
“Ne ölümden korkmak ayıp, ne de düşünmek ölümü” demişti Nâzım ama bu topraklarda ondan yüzlerce yıl önce söylenmiş bir şey daha var: “korkunun ecele faydası yok!” 17 yaşındaki Erdal Eren yaşı büyütülüp darağacına giderken korkmamışken, Deniz “ve ben 24 yaşında varlığını bu ülkeye armağan ediyorum” demişken, Mahir alnını kurşunlara siper edip, umutlara can vermişken ve aylarca işkencelere göğüs gerip “se verip sır vermemişken” Kaypakkaya ve 40 yıl sonra onun mezarı başında yaktığı ağıt yüzünden annesi yargılanıyorken neyin korkusu? korkmaya hakkımız olabilir mi? 35 yıl evladının kemiklerini isteyen Berfo Ana’nın bedeni henüz soğumamışken neyin korkusu? karakollarda kadınlar dövülürken, sövülürken; ülke karış karış satılmışken; VASAT ülke tarihinde hiç bu kadar yüceltilmemişken neyin korkusuna sarılıp uyuyabiliriz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder