6 Şubat 2013 Çarşamba
















SOKAKLAR
Sokaklar ıssız olur geceleri
ve ayak sesleri yankılı
kuşlar uyku mahmuru çırpar kanatlarını
kediler huzursuz uykularında kıpırdanır
apartmanlar sessizce fısıldaşır
sokak lambaları kibirle ışıldar
gündüz yaslanıp sigara içilen fabrika duvarı
öksürükten uyuyamaz
kaldırım taşları günün yorgunluğuyla inler
karanlık koyulaşır
ve aniden yükselir güneş
sokaklar memurlar  akar  mesaiye…





















                                                                 İSTANBUL
                                                        ‘Yedi  tepeli  kadim  dostum’
                                                        sen  cihanların  kilit  noktası
                                                        sen  Napolyonun gözdesi
                                              sen ki  muhteşem şehrin  muhteşem  insanı
                                                             Niye böyle oldun sen ?
                                            her güzelliği kirletmek isteyenler vardır , bilirim
                                                 ama  seninki bir garip  oldu be  dostum
                                                     kirletmek isteyenler beceremedi
                                           güzelliğine ortak olmak isteyenler kirletti seni
                                                        metropol  olmak bozdu seni
                                                             büyümek bozdu
                                                   çocuksu hallerde güzeldin sen
                                                     kurum kokmazken çiçeklerin
                                                    halice doğru pislik akmazken
                                                        her güzele kötü bakmazken
                                                            sen  güzeldin  İstanbul




                                                                       ŞUBAT

                                                     Her  güne farklı isim vermişler           
                                                         her gün farklıymış gibi
                                                    birde saat diye bir şey  yapmışlar
                                             zamanı bilmek ölümü öldürecekmiş gibi
                               bana seni göstermişler güzel bir günde,güneşli bir havada
                                                         sanki  sevecekmişsin gibi
                                            kendini hak edeni sevmez  insan bilirim
                                                                şubattan beri
                                                                  ama sende bil
                                                              ‘ölmek basit bir şeydir
                                                               ben seni gördüğümden
                                                             sen beni sevmediğinden beri







                                                                         






KAYIKÇI
Bir  kayıkçı dostum vardı
iki kıyı arasıydı mekanı
araf bekçisi gibi dolanırdı
mavi gözleri suyun maviliğine karışırdı bazen
güçlü kolları dalgalarla ters yönde yarışırdı bazen
o kıyıdan bu kıyıya dolanırdı
ayni sularda farklı yolcularla
bu bitmez döngüsüyle bir semazendi o
yoğun mesaisi ile bir emekçiydi o
dalgalarda savrulan ruhuyla bir insandı o








YOL
Kaçalım
gel tut tenimden kaçalım
geride kalsın ev mahalle şehir ülke diyar
sen ol ben olayım önümüzde yol olsun
yeni yerler keşfedelim yeni ideolojiler bulalım
ben seni şiirle eylerim yol boyu
sen teninle ısıtırsın koynumu
kalkar yine gideriz yola , yol bizim zaman bizim
başka şeylerde bizim olur uzadıkça yol
anılar şarkılar şiirler dereler tepeler yeni yeni nutuklar
belki tanıdıklara rastlarız
uzakta bir ağaç altında tüttüren
renkli bir esmer adam el sallarız
o bize dumanla selam çakar
uzatırız yolumuzu  izbelere dalarız
önemsemeyiz  zamanı
belki saat 21-22 şiir yazarken görürüz nazımı
biz selam veririz
o bir dize daha yazar tutkuyla
çok uzaklara gideriz biz seninle
kaf dağını aşarız belki
sen dondurma istersin çilekli
ben koşar bulurum
bulutlardan  güneşten  galaksiden
gel bak daha ne masallar yaşarız
sen iste romayı tekrar yakarız
yeter ki tut tenimden











PERDENİN ARKASI
bir adam bu gün
hırıltılı fısıltılı
galipten bir sesle tek nefesle
öleceksin dedi
bir nefes çektim elimdeki hayattan
bu gün öleceksin dedi
Çektiğim nefes boğazımda bir yerde
Kenarda köşede katılaştı
büyüdü göz bebeklerim
son kez kestiler ortamı
titredi ellerim son buldu hayatım
tebeşirden suretim kaldırımda
miyokart enfarktüsü tanısı
otopsi raporumda
benden bir hatıra kaldılar yarına



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder