(DOSTLAR,YALNIZLIK VE ANLAMSIZLIK ÜZERİNE)
Bu metin tarihi tam belirli olmamakla birlikte, Mehmet NAZIM
ın dostu Muzaffer Tayyip USLU ya yazdığı bir mektupdur.Bunu sizlerler
paylaşıyorum çünkü bu mektup bir insanın acı çekilebileceğinin ,ne kadar yalnız
olabileceğinin kanıtıdır.
Sevgili dostum,
sana o kadar uzun
zamandır yazmıyorum ki,şu an bu satırları yazarken utanç duyuyorum ama inan
geçerli sebeblerim vardı.Sana anlatmak ve biraz olsun ızdırabımı hafifletmek
istiyorum.
Hayatına hiç anide
giren ve her şeyi alt üst edip geldiği gibi aniden ve gelişinden çok daha
yıkıcı şekilde giden biri odlumu?.Sanmıyorum,bu türden bir olay ancak benim
gibi talihsiz birinin başına gelebilir.Bazen kaderimin Dostoyevski tarafından
yazıldığını düşünüyorum,öyle ya başka kim bu kadar talihsiz olabilir ki?
Hayatınızdan gerçekten
değer verdiğiniz biri çıkınca geride kalan tek şey,boşluk oluyor.Bu boşluk
nedense-belkide çok değer verildiğinden- varken doldurdukları boşluktan çok
daha fazla oluyor…
Bu anlamsız giriş
kısmı için özür dilerim ama yazmalıydım,bilirsin bazen yazmak gerekir yazmasan
boğulursun o duygunun altında,ezilirsin.Belkide takıntılı bir tip
olmamdan,beklide tartışılmaz garipliğimdendir bilemiyorum ama hep
yalnızım,özelikle şu dönemde.Bir buğran anında kaçtığım tüm ‘insanlara’
sonrasında ihtiyaç duymam kendimle bu denli çelişmem beni çok tedirgin
ediyor,iki yüzlü birimiyim yoksa buda ‘doğa kanunlarından ‘ biri ve bunda benim
suçum yok mu?
Hayatıma aldığım her
darbe geniş yansımalar buluyor içimde,bazen uyuyamıyor ve bunları düşünüyorum
geceleri.Derdin varsa yada kendine dertler yaratıyorsan daha uzuyor sanki
geceler,istenmeyen kaçılan bir yaratığa dönüşüyor.Saatlerce tavanla göz
temasında kalarak,düşünceler içinde dolanıyorum ama elime bir şey geçmiyor,çünkü bulanabilecek bir çözüm
yok,çünkü aslında çözüm bulunabilecek bir dert yok ortada.
Okuyorum bu aralar,hiç
okumadığım kadar çok okuyorum,beklide böyle hafifliyor yalnızlığım,yada bana
öyle geliyor.İnsanlarla tanışamayacak kadar korkağım-bunu her düşündüğümde en
azında iyi yaşayan bir korkağım diye eklemekten kendimi alamıyorum,buda benim
ne kadar sefil ruhlu odlumun bir göstergesi !- ve bundan utanmıyorum
aslında.Tüm bunları kafamda saatlerce dolanınca fark ediyorum ki aslında acı
çekmeyi hak ettiğimi düşünüyorum.Bilmiyorum beni ne kadar anladın,ben ne kadar
anlatabildim..
ama böyle işte
dostum,hiç sormadım şu ana kadar-kendi derdime o kadar gömülmüşüm ki!- sen
nasılsın,yeni şiirlerin varmı o harika dizelerinden okumak istiyorum.Benim
aksime olabildiğince kısa sürede cevap yazarsan çok mutlu olurum,
saygılarımla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder